Kafanızın ne kadar yoğun olduğunu biliyoruz. Geleceğinizi değil belki ama geleceğinizin yönünü belirleyecek bu sınavın sizleri strese soktuğunu da. Bu stres ve onlarca test kitabının altında kafanızda gelişenler yüzlerce soru ve bilinmez vardır. Bizlerde bu sorulardan en çok akıl kuracalayanları sizler için gün yüzüne çıkardık.
Bir konuyu anlamak için şu kadar soru çözmek zorundasınız diyemeyiz. Herkesin algı süresi ve şekli farklıdır. Kiminin bir konuyu tamamen anlaması, oturtması için 100 soru çözmesi gerekirken kiminin 200 soru gerekir. Bu kişiden kişiye farklılık gösterir. Sizi sizden iyi kimse anlamayacağı için endişeniz soru sayısı olmasın, konuyu anladığınıza inandıysanız eğer yeteri kadar soru çözmüşsünüzdür.
Kimi zaman sayısal öğrencisisinizdir ama eşit ağırlık netleriniz daha yüksektir ya da tam tersi veya benzeri bir durum söz konusudur. Böyle durumlarda acaba farklı bir alanda mı ilerlemeliyim diye düşünebilirsiniz. Elbette becerikli olduğunuz, hoşunuza giden birden fazla alan meslek olabilir. Ama seçeneklerinizi o anki net durumunuza göre belirlemektense gerçekten istediğiniz ve hayalini kurduğunuz alan için çabalamalı ve onu geliştirmek üzerinde ilerlemelisiniz. Önemli olan mutluluğunuz.
Kişiden kişiye değişmekle birlikte, sınavdan önce genel tekrarlar ve eksik kapatmak için yeteri kadar zaman bırakmanız size fayda sağlayacaktır. Bu zaman da genelde sınavdan yaklaşık 1-2 ay öncesine denk gelir. Eksik miktarınıza ve çalışma ihtiyacınıza göre konularınız için bir bitiş tarihi belirlemelisiniz.
Bu durum genelde genel tekrar eksiğiniz olduğunun bir habercisidir. Bol bol deneme çözerek bu eksiğinizi kapatabilirsiniz.
Test çözerken, deneme çözerken süre tutun. Kendinize küçük hedefler verin. Örneğin başlangıçta 40 matematik sorusuna 50 dakika verin. Bu hedefi tutturduğunuzda aynı miktarda soru için 40 dakika verin. Bunu da gerçekleştirdiğinizde sınırlarınızı daha da zorlayın ve 30 dakika verin. Bu şekildeki uygulamalarla ne kadar hızlandığınızı görecek kendinizle gurur duyacaksınız.
Sadece eksiklerinize çalıştığınızda diğer konulardaki gerileme kaçınılmaz olur. Bu sebeple bir konu üzerinde yoğunlaşırken genel tekrarlarınızı aksatmamalısınız. Bu genel tekrarları yapmanın en kolay ve güzel yolu da deneme çözmektir.
Bu da yine kişiden kişiye değişir. Kimi en rahat olduğu ortamda kendi odasında, kendi çalışma masasında daha verimli çalışır.Kimi evde çalıştığında dikkatini çok fazla şeyin dağıttığını düşünür bu sebeple aynı sessizlikte kütüphane ve benzeri ortamlar arar. Kimini ise fazla sessiz ortamlarda uyku ele geçirdiğinden, bir kafe, alışveriş merkezi ve benzeri gürültülü ortamlarda daha rahat konsantre olur. Sonuç olarak her seçeneği deneyip en rahat ettiğinizi kendiniz belirleyebilirsiniz.
Bu durumda kararınızı verene kadar yapabileceğiniz tek şey netlerinize odaklanmak olacaktır. Sonuçta netleriniz ne kadar yüksek olursa seçenekleriniz o kadar artacaktır. Bu arada araştırmaya devam edin şansınız varsa farklı bölümlerden üniversite öğrencileriyle konuşun. Bu şekilde karar vermeniz kolaylaşacaktır
Çoğunuzun aklındaki sorulardan biri de “Bir devlet üniversitesi kazanamazsam, özel üniversitelerden burs alabilecek miyim?” Biliyoruz ki ailenize yük olduğunuzu düşünmek istemiyorsunuz. Ne olursa olsun ailenize yük olmayacağınızı bilsek de bu konudaki endişelerinizi rahatlatmak istiyoruz. ÖSYM burslarının yanında bir çok üniversitenin farklı alanlarda verdiği burslar, kolaylıklar mevcut. Spor, sanat, bilim alanındaki başarılarınızla, tercih sıranızla, hatta Bahçeşehir Üniversitesi’ni tercih edecek olursanız sadece hayalleriniz ve geleceğe yönelik projelerinizle bile burs kazanmanız mümkün.
Kendinize inanır, azmeder, çalışırsanız elbetteki başarırsınız. Önünüzdeki tek engel sizsiniz. Çalışırken kendi hayalleriniz için çalıştığınızı unutmayın. Netleriniz bazen hayal kırıklığı yaratabilir, pes etmeyin daha yolun başındasınız. Kendinizden ve hayallerinizden vazgeçmediğiniz sürece her zaman kazanan taraf siz olacaksınız.