Üniversiteye yeni başlıyorsanız aklınızda endişe duyduğunuz pek çok konuyu da beraberinde getiriyor olacaksınız. Farklı bir dünya olmasına karşın aslıda pek de korkunç olmayan “üniversite” kurumunu korkutucu yapan tek şey insanın bilinmeyene karşı olan korkusudur. Zamanla bu korkuların hepsini aşacağınızı bilsek de sizlere belki henüz sizin bile farkında olmadan korktuğunuz 7 durumdan ve çözümlerinden bahsetmek istedik.
Eğer yurtta kalacaksanız beraber kalacağınız insanla ilgili endişeleriniz olması çok normal. Ya anlaşamazsak diye değil de kurabileceğiniz güzel bir dostluk şansı üzerine yoğunlaşmalısınız. Böylece bu korkunuzu heyecana bırakabilirsiniz.
Üniversiteye girerken çoğu insanda var olan korkulardan biri de arkadaş edinememektir. Ama sizinle beraber aynı hisleri paylaşan çok fazla insan olduğunu unutmayın. Siz ve sizin gibi bu kadar birinci sınıf varken, arkadaş edinememe olasılığınız yok bu konuda bir korkunuz olmasın. bölüm ve sınıfınızdaki öğrencilerle anlaşamasanız bile , öğrenci kulüpleri ve okul etkinlikleriyle farklı insanlarla tanışmanız çok mümkün.
Eğer şehir dışından bir üniversite kazandıysanız, korkma ihtimaliniz olan şeylerden biri de ev özlemidir. Ev özlemi dediğimizde bu ailenize olan özlem, belki evdeki yatağınız odanızın özlemi, belki de arkadaşlarınız ya da şehrin kendisi olabilir. Özlemekten korkmayın, özlemek güzeldir. Sahip olduklarınızın sizin için önemini daha iyi kavramanızı sağlar. Gerçekten dayanamayacak kadar özlediğinizde de istediğinizde evinizi ziyaret edebileceğiniz gerçeğini hatırlatarak rahatlatabilirsiniz.
Bazen her şey üst üste gelir. Ödevler, projeler, sunumlar sınavlar… ve insan bu sorumluluklardan bunaldığınızda, artık çok yorulduğunuzda neyi nasıl yapabileceğinizi göremez strese ve endişeye kapılırsınız. Düzenli bir çalışma ve doğru bir planlamayla böyle bir korku ya da endişeye yer bırakmazsınız.
Liseden sonra üniversitedeki öğretmenler size korkutucu görünebilir. Daha resmi ve daha disiplinli davranmanız gerekir. Ancak her ne kadar zor insanlar olsa da bazıları, ne olursa olsun öğretmenlerinizin de birer insan olduğunu unutmamalısınız. Korkmak yerine öğretmenlerinize nasıl davranmanız gerektiğini, onların sizden neler beklediğini öğrenmelisiniz.
Özellikle bazı temel bilgileri kavrayamadığınızda, düşük not aldığınızda kendinizi sorgulayabilirsiniz. Yeterince zeki olmadığınızı ya da oraya ait olmadığınızı düşünebilirsiniz. Böyle zamanlarda orayı, o üniversiteyi ve o bölümü nasıl kazandığınızı kendinize hatırlatın. Her insanın her konuyu aynı hızla öğrenmek zorunda olmadığını da unutmayın. Bu yaşadıklarınız sizin oraya ait olmadığınızı ya da yeterince zeki olmadığınızı değil, daha fazla çalışmanız gerektiğini gösteriyor. Ne için orada olduğunuzu ve hayallerinizi hatırlayarak kendinizi daha çok çabalamak için itebilirsiniz.
Üniversitedesiniz, bir dersten diğerine girip çıkarken aklınıza “Ya sonra?” sorusu geliyorsa ama cevap bulamıyorsanız eğer, bu durum içinize bir korku oluşturabilir. Böyle zamanlarda hala düşünmek için zaman olduğunu kendinize hatırlatıp ilgilendiğiniz alanlarla ilgili araştırmalar yapabilirsiniz. bu araştırmalar doğrultusunda kendinize farklı hayat planları oluşturabilirsiniz. Bu araştırmaları ve planlamaları yapmak sizi rahatlatacak ve geleceğinizle ilgili doğru bir karar vermenize yardımcı olacaktır.